NİHAYET BAHAR GELDİ

On yedi günün sonunda İstanbul hakkı olan başkanına kavuştu. Bu kadar sürüncemeli bir seçim sonucu süreci görülmüş bir şey değildi ama ne yapacaksınız yaşandı bitti diye bakalım. Hem de büyük bir sabır ve mütevazılıkla.

Şimdi sevinç ve görev vakti. İçimiz pır pır. En ufak bir şüphemiz yok. Beylikdüzü’ndeki belediyecilik anlayışından, hizmetlerden sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Ekrem İmamoğlu’nun başarılarına başarılar ekleyerek ilerleyeceğine eminiz.

17 Nisan 1940 yılında kurulan Köy Enstitülerinin tam da kuruluş yıldönümünde mazbatayı aldı Ekrem İmamoğlu. Kendisinin İstanbul’da Kent Enstitüleri kurma planı var. Büyük bir plan ama başarılı olacağına inanıyorum.

Başkan, mazbatayı aldıktan sonra İstanbullulara yaptığı konuşmada “İki evladım da burada, onların önünde söz veriyorum, tüm İstanbul çocukları da benim çocuklarım olacak,” dedi. Ayrıca eşinin önünde de kadınlar için de söz verdi. Ne kadar anlamlı. Aynı zamanda “En az oy aldığım bölgeden başlayacağım çalışmaya,” diyecek kadar da çözüm odaklı bir başkan. Bazıları gibi “Bana oy vermeyen hizmet beklemesin!” demedi, diyemez de karakterli bir insan olarak. Yani bazı durumlarda sadece insan olmak yeter de artar değil mi?

Bir konuşmasında da “Anneme sözüm var; kimseye kötü laf etmeyeceğim,” dediğinde gözyaşlarımı tutamamıştım. Çünkü evlerinde kahvaltı masasında annesinin evladına nasıl baktığı aklıma geldi. Ne mutlu o anneye ki böyle bir evlat yetiştirmiş.

Ekrem İmamoğlu için ne yazsam yerden göğe hakkıdır. Zorlu süreçte duruşundan hiç ödün vermedi ama nezaketi de elden bırakmadı. Bir siyasetçi nasıl olmalı örneğinin en güzelini gördük kendisinde. Ailesine düşkün bir baba nasıl olur onu da gördük; kızını görememekten yakınırken. 

Ekrem İmamoğlu’nun yolu uzun ve zor. Hele bir çalışmaya başlansın bakalım neler göreceğiz, nelerle karşılaşacağız?  Nelerle başa çıkılmak zorunda kalınacak? Tüm engelleri bu sayım sürecindeki gibi sükûnetle karşılayıp aşacağına eminim bir seçmeni olarak.

Çoğu tekelleşmiş basın, günlerdir sayfalarına almadığı Ekrem İmamoğlu’nun mazbata haberini ‘geri alınabilir’ gibi saçma notlarla ve yeni seçim tarihi ile verse de çabaları boşa. Bunu bildikleri halde önceki üsluplarını sürdürmeye devam ediyorlar. Ekranlardan sayım süresince ve hâlâ devam hakaret dolu, karaktersiz seslenmelerin RTÜK tarafından ele alınması şart. Kustukları kinde boğulmamaları için bu kişilerin biraz olsun Ekrem İmamoğlu’nu örnek alması, halkın sevgisi nasıl kazanılır öğrenmesi gerekiyor.

Yani gözünün üstünde kaşın var söylemlerinden, çamur at izi kalsın tavırlardan vazgeçip özlem duyduğumuz, kimseyi ayırmadan kucaklanmaya kendilerini bırakmalarını öneriyorum.

Her şey güzel olacak; merak etmesinler… Dileklerimi içeren dizelerim gerçekleşecek çünkü.

O BAHAR

o bahar mutlaka gelecek
ben ve sen
ben ve ülkem
bizim için açacak o çiçekler
pembe beyaz
meyveye duracak her biri
aldatamayacak onları erken gelen yaz
özgürlük kokarken bütün kırlar
ellerinde olgunlaşmış meyveler
kardeş olacak ülkemin tüm insanları

 

Ceyda Sevgi Ünal