banner29

Cinsel şiddet, kadını rızası dışında ve zorla cinsel ilişkiye, fuhuşa, çocuk doğurma ya da doğurmamaya, kürtaja zorlama, cinsel içerikli söz ve eylemlerde bulunma, cinsel eğitimden mahrum bırakma, bekaret kontrolü, kadın sünneti v.b. taciz ve tecavüz olarak tanımlanıyor.

Bu ülkede en çok zihinsel engelli kadınlar tecavüz ve cinsel saldırıyla karşılaşıyorlar. Yozgat'ın Boğazlıyan ilçesinde 22 Şubat günü saat 10.00'da zihinsel engelli K.K.'ya tecavüz edenlerin duruşması var. Aldığım bilgilere göre, aile kendisini çok çaresiz ve savunmasız duyumsadığından engelli sivil toplum örgütlerinden destek istemiş. Bu olayın korkunç detayları insanın tüylerini diken diken ediyor... Hatta mide bulandırıyor...

Şimdi Ağustos 2016 yılında basına yansıyan olayın detaylarını anımsayalım... Zihinsel engelli K.K. kendisi gibi zihinsel engelli babasıyla birlikte Yozgat'ın Curali Köyü'nde yaşamaktadır. K.K.'nın annesi vefat etmiştir. İki ağabey İstanbul, bir kız kardeş Belçika'da çalışmaktadır. Baba-kız engelli maaşı ve ailenin desteği ile geçinirler.

İlk tecavüz, bu haber basında yer almadan üç yıl önce gerçekleşir. K.K. akrabası M.'nin yatalak annesinin bakımına yardım etmek için onun evine gider. Ne yazık ki, yardım için gittiği evde akrabasının tecavüzüne uğrar. Aile bir hafta sonra K.K.'yi hastaneye götürür. Ancak olayın üstünden zaman geçtiği gerekse ters ilişkiye girildiği için bir bulguya rastlanmaz. Hastane doktoru: “ Bu olayı ispat edemezseniz, rezil olursunuz, “ deyince, aile adli makamlara başvurmaz. Tecavüz olayı kapanır.

Bundan sonra, tecavüzcüleri çoğalır K.K.'nın. Basına yansıyan bilgilere göre bunların en az altı kişi olduğu söyleniyor. Köy halkı zihinsel engelli kadına kandırılarak ya da tehditle tecavüz edildiğini bilir ama susar! Bu cinsel saldırıları görmezden gelirler. K.K.'nin tecavüzcüleri arasında bir de ezcane kalfası vardır. Bu kalfa, kadının babasının yemeğine uyku ilacı koyar. Baba uyuduktan sonra K.K.'ya tek ya da iki kişi sırasıyla tecavüz eder. Hatta bazen de onu ormana, karanlık köşelere götürüp pis eylemlerini gerçekleştirirler. Kimisi tedbir olarak prezervatif kullanır, kimisi de ters ilişkiye girer. Bu detayları olayın korkunçluğunu anlatmak amacıyla yazıyorum. Bu son derece tiksinsirici olay insanın beynini dumura uğratıyor...

Köye belli zamanlarda gelen ağabeyler, kardeşlerine tecavüz edildiğini anlamazlar. Bir gün Belçika'dan kız kardeş gelir. K.K.'yı karın ağrısı şikayetiyle hastaneye götürür. Engelli kadının altı aylık hamile olduğu anlaşılmasıyla tecavüz olayı ortaya çıkar.

Bundan sonra adli süreç başlar. Aslında adaletsiz süreç başlar demeliyim!

Tecavüz zanlıları serbest bırakılır. Aile olanlar karşısında şaşkındır. Vicdanlı bir yurttaş, olayı TRT 'ye bildirir. Bir yetkili, “darbe dışında haber yapmıyoruz” diyerek onu reddeder. Bu arada K.K.'nin can güvenliği yoktur. Zanlılar K.K.'yı konuşursa yakınlarını öldürmekle tehdit eder. Aile, devletin kadın savcısına sığınacak yerlerini olmadığını, mağduriyetlerini anlatır, o da: “ ben işin o tarafına bakmıyorum” der.

Tüm bunları yazarken yüreğime bir sancı oturuyor... Bu tiksinç olayda o kadar çok trajik yön var ki... Koskoca köy halkı zihinsel bir engelli kadına tecavüz edilmesine susuyor... Devletin doktoru, savcısı, TRT habercisi tecavüz mağduruna el uzatmadığı gibi kimisi bu olayı bilerek/bilmeyerek ya kapatmaya çalışıyor ya da kılını kıpırtdatmıyor... Gerçekten insanın yüreği bu faciada yaşananlara isyan ediyor... Nasıl bu kadar birbirimize yabancılaşıp insanlığımızı yitirdik? Erkek egemen ideoloji öylesine beyinlerimizi yıkamış ki, masum suçlu, suçlu ise masum oluyor!

Bu trajik olayda trajik yönler daha bitmedi...

Kanun gereği bu tür davalarda avukat bulundurma zorunluluğu var. Ancak ilçede üç avukat varmış. Onlardan ikisi bir baba-oğuldur. Biri zanlıları savunur diğeri kurbanı! Bu nasıl meslek etiği? Vicdanlar ölünce her şey ölüyor demek ki.

Daha bitmedi anlatacaklarım...

K.K.'nın ifadesi bir uzman gözetiminde değil, bir rehber öğretmenin gözetiminde alınır. Bu arada kurbana hiçbir psikolojik test yapılmaz. Ne somut deliller ne zanlıların teşhisi sağlıklı yapılır. Bu korkunç olay Türkiye basınında yer alır, hatta twitter'de “Türkiye bu tecavüzü konuşuyor” diye gündem olur. Bunun üzerine TBB ve bir çok kadın örgütünden destek gelir.

İşte yarın detaylarını anlattığım bu davanın duruşması var. 22 Şubat günü saat 10.00'da bir çok kadın ve engelli sivil toplum örgütü Boğazlıyan Ağır Ceza Mahkemesi'nde olacaklar... Çünkü davaya zanlılar ve yakınları çok kalabalık bir biçimde geliyorlarmış. Ben de orada olup K.K.'ya ve ailesine destek vermeyi çok isterdim. Ama koşullarımdan dolayı duruşmayı izlemeye gidemeyeceğim.

Bu ülkede erkek egemen ideoloji yüzünden adalet mekanizması da kadınlar aleyhine işliyor... Kurbanın giyimi, kuşamı, “dişiliği”, tecavüzcünün tanıdık olması gibi gerekçelerle ya da kadınlara yönelik düşmanca tavırlar ve inançlar nedeniyle adalet yerini bulmuyor... Erkek egemen ideoloji kadınların yalnızca aklını, beynini, bilincini pres gibi sıkıp yok etmiyor... O aklı taşıdığı kafayı da bedeninden barbarca, vahşice koparıp atıyor...

İnanıyorum ki, K.K. davasında zihinsel bir engelli kadına hiç utanmadan, sıkılmadan cinsel saldırıyı defalarca yapanlar gereken cezayı alır. Dünyayı cehenneme çeviren her türlü şiddete bizler dur demediğimiz sürece ve adalet mekanizması işlemediğinde karanlıkta kalırız... Yarın K.K.'nın yanında olamayacağım ama yüreğim onunla birlikte...

Bir ses vermeli.... Masumun, mağdurun ve mazlumun yanında olmalı... Kimsesizlerin gözü, kulağı, ayağı, eli olmalı... Bunu yalnız düşüncede değil, eylemde de göstermeli... Yarın o mahkemede K.K.'nın yanında milyonlar olacak... Bunu biliyorum... İnsan asla zulme, namussuzluğa, adaletsizliğe geçit vermeyecek...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.